EMEI QIGONG TARİHÇESİ

Emei Qigong Okulu’nun kutsal bilgi ve öğretilerin gizliliğini, aydınlanmış olan keşişler ve kendilerine soy sahibi unvanı verilmiş olan halefler, Emei Dağı’nın en yüksek noktasındaki Altın Zirve Manastırı’nda korumaktaydılar. 

 “…Bu durum İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen önce değişti. 11. Soy sahibi Büyük Usta Yong Yan haleflik protokolünün değiştirilmesine neden olan bir vizyon gördü. Vizyonda manastırın kısa süre sonra yıkılacağını ve kutsal Emei Dağı’nın yağmalanacağını gördü. Büyük Usta Yong Yan, Emei Qigong’u korumak için soy sahibi pozisyonunun değişimli olarak bir keşiş ile keşiş olmayan seçilmiş bir kişi arasında ardışık olarak devrederek paylaşılmasını buyurdu. Keşiş olmayan soy sahibi, Emei Qigong bilgisini halkla paylaşacak, keşiş olan soy sahibi ise bilginin gelecek nesiller için bozulmamış olarak kalmasını sağlayacaktı.

İkinci Dünya Savaşı yılları Çin için büyük siyasal ve sosyal karışıklıklar anlamına geliyordu ve insanların hayatı gerçekten çok zordu. O yıllarda, dağdan dağa dolaşan Büyük Usta Yong Yan, bir tümgeneral ve aynı zamanda Batılı bir doktor olan Zhou Qian Chuan ile tanıştı. Tümgeneral Zhou’nun karaciğerinde, çok yakınında patlayan bir bombanın neden olduğu ciddi bir hasar vardı. Neredeyse gitmedi tıp doktoru kalmamış, ancak şifa bulamamıştı. Büyük Usta Yong Yan, Tümgeneral Zhou’ya yardım etti ve Emei Qigong şifa yöntemleriyle onun rahatsızlığını tedavi edip iyileştirdi.

Sevinç ve minnettarlık hisseden Tümgeneral Zhou, hemen keşiş olmaya ve onu sağlığına kavuşturan bu muhteşem insana hizmet etmek için tüm sorumluluklarını bırakmaya karar verdi. Büyük Usta Yong yan ise Zhou Qian Chuan’ın keşiş olma isteğini reddetti, ancak Emei Dağı’na gelmesine ve eğitim görmesine izin verdi. Zhou Qian Chuan on üç yıl boyunca eğitim gördükten ve Büyük Usta Yong Yan’a hizmet ettikten sonra, Büyük usta kendisini soy sahibi unvanını taşıyan ilk keşiş olmayan kişi olarak ilan etti. Chuan böylece Emei Qigong’un 12. Soy sahibi oldu. Büyük Usta Yong Yan Emei Dağı’ndan ayrıldı ve Güneybatı Çin’e, Kangding bölgesine gitti. Çünkü gördüğü vizyonun da öngördüğü gibi keşişler tutuklanmış ve/veya öldürülmüş, ayrıca Altın Zirve Manastırı da dahil olmak üzere birçok manastır yerle bir edilmişti.

Yeni atanan Büyük Usta Zhou Emei Dağı’nda kaldı ancak sık sık Kangding bölgesine giderek insanları savaşın acılarından kurtarmak için çalıştı.

İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde Büyük Usta Zhou Pekin’e giderek Tibetli Dalai Lama ile benzer bir dini unvan taşıyan Yüce Budist Başrahip Ju Zan’ı gördü. Başrahip Ju Zan, Emei Qigong sistemi hakkında bilgi sahibiydi, bu konuda vizyonlar görmüştü ve Büyük Usta Zhou’nun gelişini bekliyordu. 

Başrahip Ju Zan Emei Qigong hakkında sekiz sene boyunca çalıştıktan sonra, Büyük Usta Zhou tarafından 1958 yılında 12. Soy sahibi unvanını paylaşmak üzere atandı. Büyük Usta Zhou, Büyük Usta Yong Yan’ın kendisine öğrettiği her şeyi ve soy sahipliğini Ju Zan ile paylaştı. Böylece Büyük Usta Yong Yan’ın koyduğu kuralı uygulamış oldu. 1960’lı yıllarda Çin Kültürel Devrimi başladı ve Büyük Usta Ju Zan sekiz sene boyunca yanlışlıkla hapiste tutuldu. Hapisteyken sık sık meditasyon yaptı ve Emei Qigong’un geleceğini gördü. 1970’lerin başında serbest bırakıldı.

Büyük Usta Ju Zan tarafından tasavvur edilen gelecek Fu Wei Zhong adında genç bir adamın etrafında şekilleniyordu…”

Emei Qigong 13. Soy Sahibi Büyük Usta Fu Wei Zhong, “Şifa Sanatları” kitabından alıntıdır.

Başa Dön